The true origins of the two World Wars have been deleted from all our history books and replaced with mythology. Neither War was started (or desired) by Germany, but both at the instigation of a group of European Zionist Jews with the stated intent of the total destruction of Germany. The documentation is overwhelming and the evidence undeniable. (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (11)
That history is being repeated today in a mass grooming of the Western world’s people (especially Americans) in preparation for World War III – which I believe is now imminent.
En
presencia del presidente Sergio Mattarella, de la ministro de Defensa
Elisabetta Trenta, del ministro de Desarrollo Económico Luigi DiMaio y de las más altas autoridades militares deItalia, el 25 de
mayo de2019 tuvo lugar enNápoles,
la botadura del navíoTrieste,
construido por la empresa Fincantieri.
El Trieste (L
9890) es una unidad anfibia multifunciones de la marina de guerra
italiana, unidad que la ministro de Defensa
Elisabetta Trenta describió como la «síntesis perfecta de la capacidad de
innovación tecnológica del país». Con
214 metros de eslora y una velocidad de 25 nudos (46kilómetros porhora), elTrieste puede
servir de pista de despegue a helicópteros y también a aviones
de combate F-35B con capacidad de despegue corto y de
aterrizaje vertical y a aeronavesV-22 Osprey [convertiplano].
También puede operar con los vehículos anfibios más modernos
de laOTAN.
En
términos técnicos, el Trieste es un navío destinado a «proyectar
y apoyar, en áreas de crisis, la
fuerza de desembarco de la marina deguerra y
la capacidad nacional de proyección, desde
el mar, del ministerio de Defensa».
En términos prácticos, se trata de un navío de asalto anfibio. Osea, acercándose a las costas de un país,
el Trieste puede atacarlo con aviones y helicópteros cargados
de bombas y misiles y luego invadirlo con 600efectivos
aerotransportados que desembarcan, con armamento
pesado, mediante helicópteros y
vehículos de desembarco anfibio.
En otras
palabras, el Trieste es un sistema de armamento que
no está concebido para defender elpaís sino
para operaciones de guerra en el marco de las políticas de
«proyección de fuerzas» de
EstadosUnidos y laOTAN a grandes distancias del
suelo italiano.
La
decisión de construir el Trieste fue tomada en 2014 por
el gobierno del entonces primerministro Matteo Renzi, que lopresentó como un navío militar que sededicaría principalmente
a «actividades de ayuda humanitaria».
El costo
de ese navío, que no salió de los fondos del ministerio de Defensa sino de
los fondos del ministerio deDefensa, sehabía estimado en 844millones de euros, esparte de un plan de financiamiento
ascendente a 5427millones para la construcción de otros 9barcos deguerra, aparte
delTrieste. Entre
los navíos incluidos en ese proyecto se cuentan 2 unidades
navales de muy altavelocidad
destinadas a las fuerzas especiales en «contextos
operacionales que requieren discreción»,
o sea en operaciones de guerra secreta.
En el
momento de la botadura, se indicó que el Trieste costó
1 100 millones de euros –o sea 250millones más que loprevisto. Pero elcosto final será todavía muysuperior yaque habráque
sumar loque van a costar los aviones de
combateF-35B y
los helicópteros que llevará abordo, más el costo de otros tipos de
armamento y el de los sistemas electrónicos
que habráque
instalar en el barco durante los próximos años.
La
ministra de Defensa subrayó que la innovación tecnológica en el sector militar
«debe contar con el apoyo de las
garantías de
financiamiento». Lo cual significa que debe contar con financiamiento
constante y creciente proveniente de los fondos públicos,
incluyendo los del ministerio de Desarrollo,
actualmente encabezado por Luigi DiMaio. En
la ceremonia de botadura delTrieste,
el propio Di Maio prometió a los obreros más inversiones… porque está
prevista la construcción de más barcos de guerra.
La
ceremonia adquirió una significación suplementaria cuando el obispo de los
ejércitos de Italia, monseñor Santo Marciano, resaltó elhecho que losobreros fijaron en la proa del
barco una gran cruz (verfoto), hecha con imágenes sagradas por las que sienten
particular devoción, como las del papa Wojtila
y las del PadrePío. Monseñor Marciano alabó además la «fuerza de la fe»
expresada por los obreros, a quienes bendijo y
agradeció«el símbolo
maravilloso» que habían emplazado en el navío.
Asi se
llegó a la botadura del gran navío que nos ponen como ejemplo de la
capacidad de innovación de
nuestro país, un barco de guerra
pagado por el ministerio de Desarrollo Económico con
millones sustraídos a
los contribuyentes –como
usted y yo– endetrimento de las inversiones productivas
y de los gastos sociales, pero bendecido con el signo de la Cruz, como entiempos de las
Cruzadas y de las conquistas coloniales.
il manifesto, 28 de mayo de 2019
Fuente
Réseau Voltaire
Traducido
al español por la Red Voltaire a partir de la
versión al francés de Marie-Ange Patrizio
«DICHIARAZIONE DI FIRENZE»
Per la creazione di un fronte internazionale NATO EXIT in tutti i paesi europei della NATO
25
Mayıs 2019’da, Castellammare di Stabia (Napoli) tersanelerinde Fincantieri
tarafından üretilen Trieste gemisi, Devlet Başkanı Sergio Mattarella, Savunma Baanı Elisabetta Trenta, Ekonomik
Kalkınma Bakanı Luigi Di Maio ve üst düzey askeri yetkililer huzurunda
suya indirildi.
Bu
gemi, Trenta tarafından « ülkenin teknolojik inovasyon yeteneğinin mükemmel
sentezi » olarak tanımlanan, İtalya donanmasının çok amaçlı ve çok işlevli bir amfibi birimidir. 214 metre uzunluğunda ve 25 deniz mili (46 km/saat) hızındaki
gemi, helikopterlerin, kısa kalkışlı F-35B avcı ve dikey kalkışlı ve konfigürasyonu değiştirilebilen
V-22 Osprey uçaklarının kalkışı için 230
metre uzunluğunda bir güverteye sahiptir. 1 200 metre
karelik garaj güvertesinde
zırhlı araçlar taşıyabilmektedir.
Gemide NATO’nun en modern amfibi araçlarıyla harekat düzenleme imkanı sunan, 50 metre uzunluğunda ve 15 metre genişliğinde bir
dahili rampa mevcuttur.
Teknik
açıdan, « kriz bölgelerinde, deniz kuvvetlerinin çıkarma gücünü ve denizde,
ulusal savunmanın planlama yeteneğini yansıtmaya ve desteklemeye » yönelik
bir gemidir. Pratik açıdan, bir
ülkenin kıyılarına yaklaşarak, bomba ve füzelerle donanmış avcı uçakları ve helikopterle ona hücum eden, ardından helikopter ve çıkarma araçlarıyla ağır
silahlarıyla birlikte, taşıdığı 600 kişilik bir taburla işgal eden, bir amfibi hücum gemisidir. Başka deyişle,
savunmaya yönelik değil ama ABD/NATO’nun uzun mesafeli « güç yansıtması» kapsamında yürütülen savaş harekatlarında hücum için tasarlanmış bir
silah sistemidir.
Trieste’nin
yapım kararı, 2014 yılında, onu özellikle « insani yardım faaliyetlerine »
yönelik bir askeri gemi olarak sunan Renzi hükümeti tarafından alınmıştır.
Geminin,
Savunma değil de Ekonomik Kalkınma Bakanlığı tarafından karşılanacak
olan bedeli, Trieste dışında 9 başka geminin daha yapımı için 5 427 milyon Euro’luk bir finansman kapsamında, 844 milyon Euro olarak
belirlenmişti. Bu gemiler arasında, « gizlilik gerektiren harekatlar
bağlamında », yani gizli muharebe harekatlarında, özel kuvvetlere devriye görevi görmek üzere çok yüksek hıza sahip iki deniz birimi de
mevcuttur.
Geminin
denize indirilmesi sırasında, Trieste’nin bedeli 1 100 milyon Euro, yani
öngörülen harcamadan 250 milyon daha fazla olarak açıklandı. Geminin yapımı
tamamlandığında
bedel çok daha yüksek olacaktır, çünkü buna
geminin önümüzdeki yıllarda sahip olacağı diğer silahlar ve elektronik sistemlerin yanı
sıra, gemiye yüklenecek F-35B avcı uçaklarının ve helikopterlerininki de
eklenecektir.
Savunma
Bakanı, askeri alandaki teknolojik inovasyonun « finansman kararlılığı ile
desteklemesi » gerektiğinin altınıçizdi.
Yani bugün Luigi Di Maio yönetiminde olan Ekonomik Kalkınma
Bakanlığı dahil
olmak üzere, kamu parasıyla daimi ve artan
finansmanlarla. Deniz indirme töreninde,
Bakan işçilere başka yatırımların da gerçekleşeceği müjdesini verdi: gerçekten de daha inşa edilecek başka
gemiler de vardır.
Silahlı
Kuvvetlerin Piskoposu Monsenyör Santo Marcianò, işçilerin geminin pruvasına, Papa Wojtyla ve Aziz Pio’ya bağlılıklarının göstergesi olan kutsal resimlerden
oluşan büyük bir haççizmelerini
yüceltince, denize indirme töreni farklı bir anlam kazandı. Monsenyör Marcianò, « gemiye
yerleştirdikleri harika işaret » için kutsadığı ve teşekkür ettiği işçilerin dile getirdiği « inancın gücüne »övgüler düzdü.
Böylece,
Haçlılar ve sömürgeci fetihler dönemindeki gibi hac ile kutsanmış, üretime yönelik yatırımlarımızdan
ve sosyal harcamalarımızdan kesilen paralarımızla Ekonomik Kalkınma Bakanlığı tarafından ödenen, ülkemizin inovasyon yeteneğine örnek gösterilen büyük savaş gemisi denize indirilmiş oldu.