The true origins of the two World Wars have been deleted from all our history books and replaced with mythology. Neither War was started (or desired) by Germany, but both at the instigation of a group of European Zionist Jews with the stated intent of the total destruction of Germany. The documentation is overwhelming and the evidence undeniable. (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (11)
That history is being repeated today in a mass grooming of the Western world’s people (especially Americans) in preparation for World War III – which I believe is now imminent.
Dengesini bozmak ve onu yere yıkmak için rakibi aşırı gerilmeye zorlamak: bu bir judo
hamlesi değil ama binlerce uzmandan oluşan personeliyle, kendini ABD ve müttefiklerinin yöneticileri için en güvenilir küresel istihbarat ve siyasi analiz kaynağı olarak sunan,
ABD’nin en etkili düşünce kuruluşu Rand
Corporation tarafından Rusya’ya karşı geliştirilen plandır.
Rand Corp, stratejik cepheleşmede Sovyetler Birliği’ni kendi
ekonomik kaynaklarını harcamayan
zorlayarak ABD’nin Soğuk Savaş’tan galip çıkmasını sağlayan uzun
vadeli stratejinin geliştirilmesine sunduğu katkıyla övünmektedir. Rand
tarafından yayınlanan
Overextending and Unbalancing Russia (Rusya’nın aşırı germek ve dengesizleştirmek) adlı yeni plan bu örnekten
esinlenmektedir[1].
Kuruluşun
analistlerine göre Rusya, bazı temel alanlarda ABD’nin güçlü rakibi olmayı sürdürmektedir.
Bunun için ABD, müttefikleriyle
birlikte Rusya’nın kırılganlıklarından istifade eden uzun vadeli bir bütünsel
strateji izlemelidir. Böylece, her birinin ABD açısından başarı, kar, maliyet
ve risk olasılıklarına işaret ederek,
Rusya’yı dengesizleşmeye zorlamak üzere kullanılacak çeşitli imkanları inceleyeceğiz.
Rand’ın analistleri, yaptırımların ağırlaştırılması ve ABD’nin enerji
ihracatını arttırmasıyla gelirleri
azaltılabilecek
petrol ve gaz ihracatına aşırı bağımlılığı nedeniyle,
Rusya’nın en büyük kırılganlığının ekonomisi
olduğuna inanmaktadırlar. Yerine
deniz yoluyla başka ülkelerden deniz
yoluyla nakledilen sıvılaştırılmış doğal gaz kullanılarak, Avrupa’nın Rus doğalgazı ithalatını azaltmasının sağlanması söz konusudur.
Zaman içerisinde Rusya’nın ekonomisine zarar vermenin bir başka yolu da, başta yüksek eğitim düzeyine sahip
Rus gençleri olmak üzere, nitelikli
personelin göçünü teşvik etmektir. İdeoloji ve
haber alanında, iç karışıklıklar teşvik edilmeli ve
eş zamanlı olarak,
uluslararası toplantılardan dışlayarak ve düzenlediği uluslararası spor
etkinliklerini boykot ederek, Rusya’nın ülke dışındaki imajını yıkmak
gerekmektedir.
Jeopolitik alanda, Ukrayna’nın silahlandırılması, ABD’ye Rusya’nın en büyük
dış kırılganlığından yararlanma
imkanı tanımaktadır, ancak üstün geleceği bir büyük çatışmaya varmadan, onu baskı altında tutmak için bunun ölçülü bir şekilde yapılması gerekir.
ABD askeri alanda, Rusya karşıtı bir işlevle NATO’nun Avrupalıülkelerinin kara
güçlerinin arttırılmasıyla, düşük maliyet ve
riskle yüksek yararlar
sağlayabilir. ABD,
özellikle Rusya’ya karşı stratejik bombardıman uçakları ve uzun
menzilli taarruz füzeleriyle, hafifletilmiş risklerle büyük olasılıkla başarı ve büyük kazançlar elde
edebilir.
İNF anlaşmasından çıkmak ve Avrupa’da Rusya’yı hedef alan
yeni orta menzilli nükleer füzeler konuşlandırmak, yüksek başarı olasılığı sağlasa da, aynı zamanda büyük riskler de içermektedir.
Rand’ın analistleri, istenen etkiyi elde etmek için her bir seçeneğin ayar
edilmesiyle, ABD ile karşı karşıya gelişinde sonuçta en
büyük bedeli Rusya’nın ödeyeceği, ancak ABD’nin de onları başka hedeflere yöneltmek üzere büyük kaynaklar ayırması gerekeceği sonucuna
varmaktadır. Böylece, sosyal
harcamalar aleyhine, ABD/NATO askeri harcamalarının güçlü bir şekilde arttırılacağınışimdiden duyurmaktadırlar.
Derin devletin, yani sadece ABD’nin değil ama tüm Batı’nın stratejik
tercihlerini belirleyen, ekonomik, mali ve askeri oligarşilerinin elinde
olan gerçek iktidarın yeraltı merkezinin, en
etkili düşünce kuruluşu Rand
Corporation’un bizim için öngördüğü gelecek budur.
Planın öngördüğü« seçenekler », aslında fedakarlık ve risk bakımından bedelini
No comments:
Post a Comment