The true origins of the two World Wars have been deleted from all our history books and replaced with mythology. Neither War was started (or desired) by Germany, but both at the instigation of a group of European Zionist Jews with the stated intent of the total destruction of Germany. The documentation is overwhelming and the evidence undeniable. (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (11)
That history is being repeated today in a mass grooming of the Western world’s people (especially Americans) in preparation for World War III – which I believe is now imminent.
Uluslararası Sen Petersburg ekonomik forumu, 2016 yılında
Valdaï Forumunda Devlet Başkanı Putin tarafından dile getirilen ve 2018’de BM Genel Kurulunda Bakan
Lavrov tarafından duyurulan « Genişletilmiş Avrasya
Ortaklığı»nın büyük hızla gerçekleştirildiğini
gösterdi. Artık Çinlilerin « İpek Yolu
» projelerinin ve Rusların « Avrasya
Ekonomik Birliği » iletişim ağı birbiriyle buluşmuş
durumdadır. Resmi açıklamaların tersine, bu zirveyi yüksek önemde bir ABD heyeti izledi.
VOLTAİRE İLETİŞİM AĞI | ROMA (İTALYA) | 12 HAZİRAN 2019
Medyaların
projektörleri, 5 Haziran 2019’da D-Day’ın yıldönümü dolayısıyla, « nerede ve ne
zaman tehdit edilirlerse onları » korumayı taahhüt ederek, Portsmouth’ta «
Avrupa’da teminat altına alınan barış, özgürlük ve demokrasiyi » kendi kendilerine kutlamak üzere bir araya gelen Başkan Trump ve NATO’nun Avrupalı liderleri üzerine odaklandı. Rusya’ya açık bir şekilde göndermede bulunduğu anlaşılıyordu.
Buna karşın aynı büyük medyalar, aynı gün
Moskova’da Rus ve Çin devlet başkanları arasında gerçekleşen görüşmeyi görmezden geldiler ya da bir
kesimi alaycı bir tonla ikinci planda
ele aldılar. Altı yıl içerisinde gerçekleştirdikleri neredeyse otuzuncu görüşmelerinde, Vladimir Putin ve Xi Jinping,
retorik kavramlar yerine bir dizi gerçeği ortaya koymayı tercih ettiler.
Geçtiğimiz yıl 100
milyar doları aşan iki ülke arasındaki ticaret, başta enerji sektöründe toplam 22 milyar olmak
üzere, Çin’in Rusya’daki yaklaşık 30’a yakın yeni yatırım
projesiyle birlikte artmış durumdadır.
Rusya,
Çin’in en büyük petrol ihracatçısı haline gelmiştir ve
doğalgaz alanında da
aynı konuma gelmeye hazırlanmaktadır: Aralık ayında büyük doğu doğalgaz
boru hattı hizmete girecek ve sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatı için iki büyük
tesisin dışında buna, Sibirya’dan bir diğeri daha eklenecektir.
ABD’nin,
aynı zamanda AB tarafından da uygulanan, yaptırımlarla ve Avrupa’ya Rus enerji
ihracatının kesilmesiyle Rusya’yı tecrit planı, böylece boşa çıkarılmış olacaktır.
Rus-Çin
işbirliği sadece
enerji sektörüyle sınırlı değildir. Uzay ve diğer ileri teknoloji sektörlerinde ortak projeler başlatılmıştır. İki ülke arasındaki demiryolu, karayolu, nehir
ve denizyolu ulaştırma yollarının gücü arttırılmaya
devam edilmektedir. İki ülke arasındaki kültürel değişimler ve
turistik akımlar da hızla artmaktadır.
Görüşme sonrasında açıklanan iki kararın stratejik vizyonunu ortaya
koyduğu gibi, her alanda işbirliği yapılması konusunda mutabık kalınmıştır:
Øticari
alışverişlerde ve mali işlemlerde, hala egemenliğini koruyan dolara alternatif olarak, Ruble
ve yen olmak üzere, ulusal para birimlerinin kullanımını yaygınlaştırmak için hükümetlerarası bir anlaşmanın
imzalanması;
ØÇin tarafından başlatılan Yeni
İpek Yolu’nun ve « gelecekte daha büyük bir
Avrasya ortaklığı oluşturma hedefi » ile
Rusya tarafından başlatılan Avrasya
Ekonomik Birliği’nin entegrasyonu için çabaların yoğunlaştırılması.
Bu
hedefin sadece ekonomik olmadığı ise, görüşme sonrasında
imzalanan, Küresel Stratejik İstikrarın Pekiştirilmesi Ortak Beyannamesi ile teyit edilmiştir. Suriye, İran,
Venezüella ve Kuzey Kore ile ilgili
olarak ABD/NATO’nun aksine, Rusya ve Çin, « benzer ya da birbirine çok yakın
konumdadırlar ».
Bu arada
iki ülke bir uyarıda da bulunmaktadır: ABD’nin İNF Anlaşmasından
geri çekilmesi (Rusya olduğu gibi, Çin’in hemen yanı başında orta
menzilli nükleer füzeler konuşlandırmak amacıyla) silahlanma yarışını arttırabilir ve bir nükleer çatışma olasılığını arttırabilir. İki ülke, ABD’nin nükleer denemeleri topyekun
yasaklanmasını onaylamama kararı almasını kınamaktadır.
Bazı
devletlerin, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşmasını kabul etmiş olmalarına karşın, « birleşik nükleer görevler » yürütmesini « sorumsuzluk » olduğunu beyan ederek, bu devletlerden « sınırlarının dışında konuşlandırdıkları tüm nükleer silahları kendi topraklarına geri
çekmelerini » talep etmektedirler.
Bu
talep, ABD’nin Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’nı ihlal ederek, ABD komutası altındaki ev sahibi ülkeler tarafından da kullanılabilecek nükleer silahlar konuşlandırdığı, İtalya ve
diğer Avrupa ülkelerini doğrudan ilgilendirmektedir. Mevcut B-61
bombaları 2020’den itibaren öncekinden çok daha tehlikeli olan B61-12’lerle değiştirilecektir.
5
Haziran’da D-Day yıldönümü törenlerinde First Lady Melania Trump’ın muhteşem giysilerini anlatmakla meşgul olan büyük medyalar, tabi ki bütün
bunlardan hiç söz etmedi.
No comments:
Post a Comment