The true origins of the two World Wars have been deleted from all our history books and replaced with mythology. Neither War was started (or desired) by Germany, but both at the instigation of a group of European Zionist Jews with the stated intent of the total destruction of Germany. The documentation is overwhelming and the evidence undeniable. (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (11)
That history is being repeated today in a mass grooming of the Western world’s people (especially Americans) in preparation for World War III – which I believe is now imminent.
NATO’nun 70nci kuruluş yıldönümü, Brüksel’deki NATO karargahı yerine Washington’daki Dışişleri
Bakanlığı karargahında bir araya gelen 29 Dışişleri Bakanı tarafından kutlandı. Tören üstadı, Dışişleri Bakanı Michael
Pompeo tarafından yapılan açılış konuşmasının
anonsunu yapmakla yetinen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg idi.
ABD Dışişleri Bakanlığı’na göre NATO önemlidir, çünkü onun
sayesinde « NATO, ABD’nin transatlantik bölgesindeki (yani Avrupa’da) ve Ortadoğu ve Güney Asya
gibi, stratejik açıdan
kritik olan başka bölgelerdeki askeri harekatlarında temel önem taşımaktadır ».
Dolayısıyla bizzat Dışişleri Bakanlığı, bize açık bir şekilde NATO’nun ABD’nin bir enstrümanı olduğunu söylemektedir.
İtalya’da buna
hiçbir siyasi tepki verilmedi.
Tek cevap, Comitato No Guerra, No NATO ve Michel Chossudovsky
(Montreal) yönetimindeki araştırma merkezi Global Research
tarafından ve yaklaşık 600
katılımcıyla 7 Nisan’da Floransa’daki Odeon sinema-tiyatrosunda düzenlenen sempozyumdan geldi.
Varılan sonuçlar aşağıda
sunulmuştur.
NATO’dan
çıkmak için bir uluslararası cephe için Floransa Deklarasyonu
Nükleer silahların
kullanılmasıyla İnsanlığın sonu anlamına gelebilecek geniş kapsamlı bir
savaşın çıkma riski, yaklaşan tehlikeden habersiz bırakılan kamuoyu tarafından
algılanmamış olsa da, gerçektir ve giderek artmaktadır.
Savaş sisteminden çıkma
konusundaki güçlü taahhüt hayati öneme sahiptir. Bu, İtalya’nın ve diğer Avrupa ülkelerinin
NATO’ya aidiyeti sorununu gündeme getirmektedir.
NATO bir ittifak değildir. Amacı Batı ve Doğu Avrupa’nın askeri kontrolü olan, Pentagon’un komutası altındaki bir kuruluştur.
NATO üyesi ülkelerdeki ABD
üsleri, Washington’a siyasetlerini nüfuz altında bırakma ve kontrol etme ve
gerçek demokratik tercihlerini engelleme imkanı verecek şekilde, buralarda daimi bir askeri varlığı muhafaza ederek onları işgal
etmeye yaramaktadır.
NATO, Yugoslavya, Afganistan,
Libya ve diğer savaşlarda yaşandığıüzere,
insanlığa karşı suçlar işleyerek, iktidardaki en büyük
Avrupalı grupların suç ortaklığıyla, ABD’nin çıkarları için çalışan bir savaş
makinesidir.
NATO’nun 1999’da Yugoslavya’ya
karşı yürüttüğü saldırgan savaş, Afganistan, Libya, Suriye ve diğer ülkelere
karşı savaşlarla uluslararası hukukun topyekun ihlaliyle,
askeri müdahalelerin küreselleşmesine yol açmıştır.
ABD’nin 1 200 milyar dolarlı
nükleer programı gibi muazzam askeri programları desteklemek için, askeri
bütçeleri sosyal harcamaların aleyhine sürekli olarak artmakta olan üye
devletler tarafından finanse edilen bu savaşlar üye devletler tarafından finanse
edilmektedir.
ABD, Nükleer Silahların
Yayılmasının Önlenmesi Anlaşmasını ihlal
ederek, sahte « Rus tehdidi » gerekçesiyle, NATO’nun nükleer olmayan 5 devletinde nükleer silahlar konuşlandırmaktadır. Böylece Avrupa’nın güvenliğini tehlikeye atmaktadır.
Gittikçe daha fazla hasara neden
olan ve bizi büyük bir savaşın yakın tehdidine maruz bırakan savaş sisteminden çıkmak için, egemen ve tarafsız var olma hakkını teyit
ederek, NATO’dan çıkmak gerekmektedir.
Bu şekilde, NATO’nun ve
diğer herhangi bir askeri ittifakın dağıtılması sürecine,
tüm Avrupa bölgesindeki yapıların yeniden yapılandırılmasına, halkların özgürlük ve
toplumsal adalet özlemlerinin
gerçekleştiği çok kutuplu bir dünyanın oluşumuna katkıda
bulunmak mümkündür.
NATO’daki tüm Avrupa
ülkelerinde, geleceğimiz için yaşamsal önem taşıyan bu
hedefe varmak için
verilen çok çetin mücadeleyi destekleyebilecek bir
tabana sahip örgütsel bir ağ oluşturularak
bir Uluslararası NATO EXİT cephesinin kurulmasıönerisinde
bulunuyoruz.
No comments:
Post a Comment